Rüzgar Santrallerinde bakım ve onarım kalemlerinin ana hedefi en az durma süresinin sağlanmasıdır. Bu süreçte doğru yapılan denetim ve kontroller ile sigorta primlerini makul seviyelerde tutulabilir. Bakım onarım faaliyetlerinin sistematiği, kazaların engellenmesi, durma sürelerinin azlığına ve garanti süresinin devamını sağlamaya yönelik alınan tedbirlerin ortaya konması makul sigorta primlerine ve hak taleplerinde kolay erişime fırsatlar sunabilir.
İnşaat, kurulum, taşıma süreçlerindeki ihmaller, fırtına, dondurucu soğuk, yıldırım çarpması gibi hava koşulları, yaşlanmaya bağlı metal yorgunluğu gibi nedenlerle rüzgar türbinlerinde oluşan hasarlar, rüzgar enerji santrallerinde kesintilere yol açmakta ve üretim verimini düşürmektedir.
En yüksek oranda finansal ve operasyonel fayda sağlanması yüksek teknolojili izleme, bilme ve yorumlama ile mümkündür. Rüzgar türbinlerinin en küçük bileşenlerinden birinin bile zarar görmesi türbinin genel verimini azaltarak büyük oranlarda kayıplar yaşatabilmektedir.
Özellikle dışarıdan görülemeyen hasarların tespit edilememesi nedeniyle rüzgar santrallerinde zamanla büyük sorunlarla karşılaşılmaması adına türbinin hem iç hem dış yapısında detaylı çalışmaların yapılması gerekiyor. İlk başta performansı pek etkilemediği için önemsenmeyen küçük bir çatlak, çizik, türbinin durmasına kadar pek çok soruna yol açabilir. Büyük çoğunlukla rüzgar santralleri çalışanlarının göz ardı etmeye daha meyilli olması ile sadece bakarak değerlendirdikleri ve hızla geçtikleri iç-dış temel kontrolleri esasen büyük riskler barındırmaktadır. Kılcal çatlaklar dahi ciddi bir sorunun başlangıç habercisi olabilmektedir.
Rüzgar Enerji Santrallerinde hasar frekansı en yüksek olan hasar tipi yapısal hasarlardır. Olası bir hasar durumunda yapısal hasarların meydana gelmesinde en büyük etken olan bakım onarım koşullarının sağlanıp sağlanmadığının belgelendirilmesi talep edilmektedir. Yapının performansını ve durumunu objektif ve sürekli olarak değerlendiren sensör verilerini kullanarak, temel risk öğelerine odaklanarak bu poliçe maliyetleri kontrol edilebilir.
Garanti sonu denetimlerde türbin performansının en yüksek kalite düzeyinde ve güvenilirlikte olması için in-service (çalışır haldeyken) dahilinde yürütülen incelemeler ile garanti süresi bitiminden önce gerekli taleplerinin belgelendirilmesini sağlanabilir. Düzenli yapısal izleme ile hasarların ne zaman meydana geleceğini doğru bir şekilde tahmin edilebilir. Beklenmedik hasarları, gereksiz ikincil arızaları, uzun süreli duruşları ve artan harcamaları önlediği gibi garanti kapsamında mevcut izleme bilgileri ile önceki kusurları vurgular, böylece ek masraflardan tasarruf sağlar ve orijinal üreticisi ile tüm düzeltme maliyetlerini dengeleyebilir.